NEDEN BAŞARAMIYORUZ?

  

   Bilindiği üzere tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 virüsü hız kesmeden ülkemizde yayılmaya devam ediyor. Peki virüsle savaşabilmemiz için gereken bilgilerin her gün defalarca tekrarlanmasına rağmen neden başaramıyoruz?

​

   Virüsün ülkemize girdiği ilk zamanlarda boşalan kolonya stoklarını, evlerimizden çıkan sirke kokularını ve evde kaldığımız günleri hatırlıyorum. Bunlar başarı yolunda atılan adımlardı ve çok iyi ilerliyorduk. Yeni vaka ve ölen kişi sayılarındaki azalma da bunun göstergesiydi. Tam bu noktada yani virüsün kırılma noktasında kurumsal ve kişisel olarak alınan tedbirlerin azalmasıyla birlikte kendimizi yeniden savaşın ortasında bulduk. Vaka sayıları hızla artmaya başladı. Üstelik bu kez virüsü ilk zamanki kadar umursamıyoruz. Peki biz maske kullanmaya, sosyal mesafeyi korumaya ve daha pek çoğuna dikkat etmezsek neler olacak?

​

   Vaka sayıları artacak belki de bize bulaşacak, ölümler artacak belki de sevdiklerimizi kaybedeceğiz üstelik onları son yolculuğunda yalnız bırakarak, işsizlik artacak, sağlık çalışanları istifa etmeye başlayacak, aile içi ilişkiler bozulacak, depresyon, anksiyete, panik atak ve daha pek çok ruh sağlığı hastalığıyla karşı karşıya kalacağız. Oysa ilk zamanlar aldığımız tedbirleri devam ettirmiş olsaydık belki de şuan başarmıştık. Bizi bunaltan o maskeyi takmak zorunda değildik belki sevdiklerimizi kucaklayabiliyorduk hatta okullar açılacaktı ve o çok sevdiğimiz düğünlerde istediğimiz gibi dans edecektik.

​

Bütün bunlar için henüz geç değilken, bu virüsün bizi daha fazla üzmesine izin vermeyelim. Maskemizi takalım, sosyal mesafeyi koruyalım, kalabalık ortamlardan uzak duralım, gerekmedikçe evlerimizden çıkmayalım. Tüm bunları kurumsal yasaklar olmadan kişisel olarak da yapabiliriz. Başarmak için birlik olmak, emek vermek ve sabır göstermek zorundayız. Çünkü yaşanacak güzel günleri hak ediyoruz. Mutlu kalın.