top of page

HAYATIMIZIN VAZGEÇİLMEZ PARÇASI: TV

  

   1923 yılında John Logie Baird tarafından icat edilen ve 1930’lardan beri evlerimize konuk olan televizyonun hayatınızda ne kadar yer kapladığını hiç düşündünüz mü? RTÜK tarafından 2018’de yapılan “Televizyon İzleme Eğilimleri” araştırmasına göre günlük ortalama 3 saat 34 dakika televizyon izliyoruz. En çok izlenen program türü “Haberler” iken bunu sırasıyla “Yerli Diziler”, “Spor Programları”, “Kuşak Programları”… takip ediyor. Peki siz en çok hangi program türünü tercih ediyorsunuz?

tv1.png

   Birçok kişi yoğun iş temposunun ardından koltuğa uzanıp televizyon izlemeyi iple çekiyor. “Televizyon Keyfi” olarak adlandırdığımız ve bizi dinlendirdiğini düşündüğümüz bu süreç aslında bizlere pek çok yönden zarar vermektedir. Tercih ettiğimiz program türlerine göre(yerli diziler başta olmak üzere) bizleri psikolojik ve kültürel olarak olumsuz yönde etkileyen içeriklere maruz kalmaktayız. Bu içeriklere birçok örnek verilebilir fakat bizleri en fazla etkileyenler arasında şiddet, intihar, saldırganlık, ahlaksızlık içeren sahneler yer almaktadır. Öyle ki bu tarz sahnelere maruz kalan kişilerin ailelerine ve çevresindeki insanlara karşı saldırganlık eğilimi artmakta olup intihar içerikli sahneler sebebiyle intihar girişiminde bulundukları gözlenmektedir.   

 Televizyonun çocuklar ve gençler üzerindeki etkisi ise oldukça fazladır ve bu konuyla ilgili araştırmalar halen devam etmektedir. Çocuklar ve gençler izledikleri programlardaki kişileri rol model almaktadır. Model alma, Albert Bandura tarafından ortaya atılmış olup sosyal öğrenme kuramının önemli bir ilkesidir. Sosyal öğrenme kuramına göre, insan başkalarını taklit ederek(onların bilgi ve tecrübelerinden faydalanarak) öğrenir. Giyim tarzı, konuşma, yeme-içme gibi pek çok konuda örnek kişinin davranışları taklit edilir. Bu öğrenme türü modelleme yoluyla öğrenmedir.

Yapılan araştırmalara göre, gençler izledikleri dizi ve filmlerdeki kahramanları modelleme yoluyla taklit ederek sigara içme davranışı edinmekte, suç ve şiddete eğilimli olmaktadırlar. Çocuklar da yine aynı şekilde modelleme yoluyla izledikleri film-dizi karakterlerini taklit etmektedirler. Bu da çocukların kötü alışkanlıklar kazanmasına sebep olmaktadır. Ayrıca çocukların ve gençlerin edinmiş oldukları kötü alışkanlıklar ileriki yıllarda kişilik bozuklukları, bağımlılık gibi birçok psikolojik probleme sebep olmaktadır.

tv2.png

Sonuç olarak televizyondaki zararlı içeriklere maruz kalmak çocuklar ve gençler başta olmak üzere her yaştan insanları olumsuz etkilemekte, kişiler arası iletişimi bozmakta ve birçok psikolojik rahatsızlığa sebep olmaktadır. Televizyonu faydalı şekilde kullanmak, televizyonun seyir süresini düşürmek, aile içi iletişimi olumlu yönde etkileyen aktivitelerde bulunmak ise bahsedilen zararlardan korunmak için alınabilecek basit önlemler arasında sayılabilir.  

KAYNAKÇA

 

Adıgüzel,  Ö.Y. (2014). Televizyonun icadı. https://www.mekatronikmuhendisligi.com/televizyonun-icadi.html

 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu. (2018). Televizyon İzleme Eğilimleri Araştırması (Yayın no. 2018/1). Ankara

 

Erjem, Y. ve Çağlayandereli, M. (2006). Televizyon ve gençlik: yerli dizilerin gençlerin model alma üzerindeki etkisi. C. Ü. Sosyal Bilimler Dergisi, 30(1), 11-30.

  • Instagram
bottom of page